İşçi alımlarında öncelik hakkı nasıl belirleniyor?



Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’dan işçilerin kıdem tazminatı konusunda şok rakam; 2015’te toplam çalışan işçi sayısı 14 milyon, ancak aynı yıl “işçi çıkış bildirgesi sayısı 18 milyon” oldu. İşçilerin yüzde 86’sının kıdem tazminatı alamadan işten ayrılmak zorunda kaldığını söyleyen Soylu, kalan yüzde 14’ün ise kıdem tazminatını “kağıt üstünde aldığını” vurguladı.

Bakan Soylu, kıdem tazminatından, işçi güvenliğine, TBMM’ye sevk edilen ‘çalışma hayatında güvenceli esneklik’ konusuna kadar, istihdamı ilgilendiren her konuyu İstanbul’da buluştuğu küçük bir grup köşe yazarıyla sohbetinde anlattı. Tüm çalışanların merakla beklediği Kıdem Tazminatı Hesabı ve Kıdem Tazminatı Fonu konusunda Soylu şu noktalara dikkat çekti:

* Kıdem Tazminatı Fonu konusunda sosyal taraflarla sadece dosyanın kapağını açtık. Ancak henüz tartışmaya başlamadık. Bizim bakanlığımız, Hazine, Kalkınma Bakanlığı şu anda ayrı ayrı konu üzerinde çalışıyor. Sosyal taraflar da çalışıyor. Tüm çalışmalar bittiğinde bir araya gelinip, konu ele alınacak.

* Tartışılan KıdemTazminatı Fonu konusunda bize ‘devlet olarak fon siciliniz iyi değil’ eleştirisi getiriliyor. Ancak İşsizlik Fonu uygulaması ortada. Fonda biriken tutar 93 milyar TL’ye ulaştı. Bu fonun yönetimi sosyal tarafların da dahliyle gerçekleştiriliyor. Kıdem Tazminatı Fonu’nun yönetilmesi de sosyal taraflarla birlikte olabilir, bu tartışılır.

İKİ FON BİR ARADA OLABİLİR

* Kıdem tazminatına konu olan 30 gün göreceli bir rakamdır. Halen kıdem tazminatı hesabında ‘maaş üst sınırı’ uygulaması var. Yüksek maaş alanlar, maaş üst sınırına takılıyor, kıdem olarak maaşlarını alamıyorlar. Bu açıdan bakınca, 30 gün de görecelidir, 50 gün de görecelidir.

* Kıdem Tazminatı Fonu’na getirilen bir başka eleştiri, ‘Kıdem Tazminatı Fonu ile İşsizlik Maaşı Fonu bir arada olabilir mi, bunun örneği yok’ tartışmaları. İkisi bir arada olabilir, İşsizlik Fonu’nun maliyetler üzerindeki ağırlığı azaltılabilir.

ÖNCELİK KAYIT DIŞI İLE MÜCADELE

Türkiye’nin iki yıl süren bir seçim döneminden çıktığını söyleyen, “Seçim dönemlerinde doğal olarak denetimlerde bir azalma olur” diyen Bakan Soylu, 2016 yılını ise bakanlık olarak “denetim yılı” ilan ettiklerini söyledi. Soylu, “2016 yılı en yüksek denetim yılı olacak. 2016 işverenler için bu açıdan sıkıcı bir yıl olabilir” şeklinde konuştu. Soylu, denetimlerin özellikle kayıt dışı ile mücadele ve iş güvenliği konularında olacağını söyledi.

ASANSÖR KAZASI ORTADA BİR BOŞLUK OLDUĞUNU GÖSTERDİ

Bakan Süleyman Soylu, İstanbul’da geçen hafta meydana gelen asansör kazası özelinde, iş güvenliği konusuna da değindi. Soylu, “Son olay da bir boşluk olduğunu ortaya koydu. Biz denetim yapıp mevcut çalışma şartlarında bu inşaata devam edilemeyeceğine ilişkin tutanak tutmuşuz. Konu idari mülki erkânın değerlendirmesine gitmiş. Ancak arada bir boşluk var. Bu boşluk nedeniyle ölümler oluyor. Ve biz, bu boşluğu doldurmak zorundayız. İş güvenliğinin sürdürülebilir takibi olmalı. Fiili olarak o boşluğu dolduracak bir yapıya ihtiyaç var. Net süreçler, net yönetimler olmalı” dedi.

İş güvenliği konusunda 12-14 Mayıs’ta çok geniş kapsamlı uluslararası bir kongre yapılacağını da kaydeden Soylu, bu kongre sonrasında bu alanda da kısa, orta ve uzun vadeli yeni planlamalar ve önlemlerin gündeme geleceğini vurguladı.

DEVLETİN SORUMLULUĞU VAR

Çalışanların, çalışma ortamında “koşulların uygun olduğunu varsayarak” çalıştıklarını kaydeden Soylu, “Oradaki koşulların uygun olmasını sağlamak devletin sorumluluğudur. Bunda çalışanın sorumluluğunu aramak doğru bir yaklaşım değil. Burada bizim sorumluluğumuz var. İnsan ekonomik bir araç değildir, insan bir büyüme unsuru değildir” diye konuştu.

ESNEK ÇALIŞMA, GREV VE TOPLU İŞÇİ ÇIKARMALARDA KULLANILMAYACAK

Çalışma Bakanı Soylu, Hükümetin TBMM’ye sevk ettiği, çalışma hayatında güvenceli esneklik getiren kanun tasarısı hakkında da ayrıntılı bilgi verdi. İşte TBMM’de önce komisyonda, ardından da genel kurulda tartışılacak “çalışma hayatında güvenceli esneklik” sisteminin ayrıntıları;

- Düzenlemenin ana amacı istihdam biçimlerinin artırılması.

- Düzenleme ile özel istihdam bürolarının etkinlikleri artırılarak işsizlik sorununun çözümünde önemli bir rol üstlenecek.

- Özel istihdam büroları, geçici olarak çalışan işçilere iş tecrübesi, mesleki eğitim ve uzmanlık kazandırarak sürekli istihdama geçiş kolaylığı sağlayacak.

- Bu sektör yeni iş alanlarının açılmasına ve iş yaşam dengesinin sağlanmasına da önemli katkıda bulunacak. İşgücü piyasasına girişi zor olan engelliler, kadınlar, uzun süre işsiz kalanlar ile yeni mezunlar bu çalışma türü yoluyla istihdam edilebilecekler.

- İstihdam büroları aracılığı ile geçici iş ilişkisinin yasal olarak düzenlenmesi, kayıt dışı istihdamın azaltılması ve ekonomik yapının iyileşmesine katkı sağlanacak.

SÜRE VE KOTA SINIRI

* Düzenleme ile geçici olarak çalışanların hakları güvence altına alınacak, eşit işe eşit muamele temel prensip olacak.

* Esnek çalışma düzenlemesi, kamu kurum ve kuruluşlarında, yer altında maden çıkarılan işyerlerinde, gemi yapım işlerinde, grev ve lokavt süresince ve toplu işçi çıkarma durumunda kesinlikle geçerli olmayacak

* Geçici işçi sağlama sözleşmesi ile çalışan işçinin kendisiyle benzer işi yapan daimi işçiyle eşit muamele ilkesi kapsamında güvence altına alınacak.

* İşin niteliği dikkate alınarak süre ve kota sınırlamaları getirilecek.

* İşveren işten çıkardığı işçisini belirli bir süre geçmedikçe aynı işyerinde geçici işçi olarak çalıştıramayacak.

İŞÇİ ALIMLARINDA ÖNCELİK

* İşveren belirli bir süre geçmedikçe aynı iş için geçici iş ilişkisi kuramayacak.

* İşverenin yeni işçi alımında geçici işçilere öncelik vermesi gerekecek.

* İşverenin istihdam durumunu işyeri sendika temsilcisine bildirmesi gerekecek.

* Geçici işçilerin çalışma süresi, fazla çalışma, ara dinlenmesi, gece çalışması, işyerinde yapılacak mesleki eğitim, yıllık izin, iş sağlığı ve güvenliği gibi hususlar İş Kanunu kapsamında güvence altına alınacak.

* Geçici işçilerin çalıştıkları dönemlerde ulaşım, kantin ve çocuk bakım hizmetleri olmak üzere işyerindeki sosyal hizmetlerden, çalışmadıkları dönemlerde ise özel istihdam bürosundaki eğitim ve çocuk bakım hizmetlerinden eşit muamele ilkesince yararlanmaları sağlanacak.

Konular