'Kiralık işçi tanımı beni derinden yaralıyor'



"Kiralık işçi tanımı beni derinden yaralamaktadır. Bu doğru bir tanımlama değildir. Bu eksik bir tanımlamadır"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye'deki kayıt dışı yüzde 52'den yüzde 32,6'ya kadar indi. Bu hepimizin başarısıdır. Hem AK Parti Hükümeti'nin ama aynı zamanda buna karar veren, bu iradeyi ortaya koyan TBMM'nin bir başarısıdır" dedi.

Özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulması ve uzaktan çalışma gibi esnek çalışma modelini öngören İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülmesine başlandı.

Soylu, tasarı üzerinde yaptığı konuşmada, çalışma hayatında kayıt dışılığa dikkati çekti. Tasarıdaki maddelere değinen Soylu, "Bu maddelerin çoğunda, yani gerek kadınların doğum nedeniyle işten ayrılmaları, gerek işçinin çalıştığı iş yerinde işinin kendinden kaynaklanan sebeplerle askıya alınması, gerek iş yerinden kaynaklanan sebeplerle oluşan durumlar, gerek askerlik sebepleri, gerek mevsimlik tarım işçileriyle ilgili kaynaklanan nedenler... Bütün bunlarla ilgili süreçlerin tamamında, ben de bu ülkede yaşayan bir insan olarak, 'Acaba burada bir eksiklik yapar, iş hayatının dengesini bozar mıyız?' diye bir düşünce içerisinde olmadım değil. Ama bu saydıklarımın hepsi şu anda kayıt dışılıkla beraber bu ülkenin çalışma hayatında mevcuttur" diye konuştu.

Bütün bunların hepsinin kayıt dışı sistemin içerisinde var olduğunu ifade eden Soylu, işletmenin öngörülmeyen sebeplerle iş hacmini artırması konusuna değindi. Süleyman Soylu, "Eğer tanımlayamadığı, bilemediği veya öngöremediği bir sipariş kendisine gelmişse ki bunun da hangi sektörlerde olduğunu biliyoruz; metal, tekstil, paketleme... Bir, iki ay, işini yetiştirebilmek için dışarıdan işçi temin edebilmek... Bunların nerelerden temin edildiğini siz de biz de biliyoruz" dedi.

- "Paydaşlarla bir araya geldik"

Soylu, daha önce sosyal diyalog çerçevesinde paydaşlarla bir araya geldiklerini anımsatarak, şöyle devam etti:

"Geçici iş ilişkisi kurulurken, bunu daimi iş ilişkisine alternatif olarak düzenlemeyecek, kayıt dışılığı ortadan kaldırabilecek ve aynı zamanda da işverenin işini hem kayıt içerisinde hem sosyal güvenlik sistemi içerisinde hem de kanuni ölçüler içerisinde yapılabilmesini temin eden anlayışı sağlamak gerekir.

Milletvekiliyiz ve hiç karşılaşmıyor muyuz, 'Ben nasıl emekli olacağım?' diye soru soranlarla. 18, 19 yaşında çalışmıştım. Nerede çalışmıştım? Bir ofiste. Peki var mı sosyal güvenliğim? Ben 3 ay, 4 ay öğrenciyken yazın çalışmıştım... Var mı sosyal güvenliğiniz? Yok. Ben mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmıştım. Var mı sosyal güvenliğiniz? Yok. Nasıl emekli olacaksınız, nasıl sosyal güvenlik sistemi içerisinde bulunacaksınız? Elbette bizim Türkiye'yi yönetenler olarak en temel görevlerimizden biri sosyal hukuk devletinin gereklerini yerine getirebilmektir. Allah şahittir, buradaki arkadaşlarımızın bir çoğuyla birlikte biz bir kişinin çalışma hayatında haksızlıkla karşı karşıya kalmasından imtina ederiz ve bunu biz kendi vatandaşımıza karşı en önemli ödevimiz olarak görürüz."

Soylu, mevsimlik tarım işçilerinin karşı karşıya kaldığı duruma dikkati çekerek, "Hep beraber görüyoruz. Bir kamyonun üzerinde 50 kişi, 100 kişi gidiyorlar, çadırlarda sağlıksız koşullarda hayatlarını idame ettiriyorlar" dedi.

-"Kayıt dışı yüzde 52'den yüzde 32.6'ya kadar indi"

Kayıt dışı istihdam rakamlarına da değinen Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'deki kayıt dışı yüzde 52'den yüzde 32,6 rakamına kadar indi. Bu hepimizin başarısıdır. Hem AK Parti Hükümeti'nin ama aynı zamanda buna karar veren, bu iradeyi ortaya koyan TBMM'nin bir başarısıdır.

Ayrıca kadınlardaki istihdam oranını artırmak sadece bizim değil, bizim gibi gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin tamamının en temel önceliklerinden biridir. Bütün dünyada iş yaşamı dengesi koşulunda özellikle gelişmekte ve gelişen ülkelerde kadınlara ciddi sosyal haklar sağlanmaktadır. Bu sosyal haklar çerçevesinde bir kadının doğum yapması halinde 2 ay, 4 ay, 6 ay ve 6 yıla kadar olacak yarı zamanlı çalışma hakkını kullandırma imkanı sağladığınız andan itibaren iş hayatında şöyle bir endişe belirecektir; 'Acaba kadın çalışanlarla ilgili güvence nasıl temin edilecek?' Bu güvenceyi temin edebilmede başka bir yöntem yok dünyada. Biz Amerika'yı yeniden keşfetmiyoruz. Burada ILO ve AB normlarıyla çelişecek bir tek madde yok."

Tasarının 15, 20 gündür kamuoyunda tartışıldığını belirten Soylu, "Çalışma hayatımızın, yatırım ortamımızın iyileştirilmesi, iş güvencesinin daha iyi tesis edilebilmesi ve kayıt dışılığın ortadan kaldırılabilmesini temin edebilmek, azaltmak için biraz daha güvenceli, esnek çalışma modeline ihtiyacı var" dedi.

- "Kiralık işçi tanımı beni derinden yaralamaktadır"

Kiralık işçi tanımına da değinen Soylu, "Kiralık işçi tanımı beni derinden yaralamaktadır. Bu doğru bir tanımlama değildir. Bu eksik bir tanımlamadır. Bu çalışma hayatının içinde hepsi var. Tam da bunu çözmek için biz Türkiye'ye gelişmiş ülkelere, AB normlarına ve ILO normlarına uygun bir öneri getiriyoruz" şeklinde konuştu.

Konular