Tarımsal üretimde teknoloji ve destekler doğru kullanılıyor mu?



Ben gübreyim, doğal tarafımda var, yapay tarafımda var. Doğal tarafımı tartışmaya gerek yok. Ancak yapay tarafım, insanoğlunun kendi icadı. Yapay tarafımı öne çıkaran insanoğlu farkında olarak veya olmayarak sadece sizleri (toprak, hava, su) değil kendisini de zehirliyor. Bol verim ve ürünlerin albenisi için beni kullanmalarından rahatsızım. Hadi kullandın, dozunu iyi ayarla be insanoğlu!

TARIM KULLANIM KLAVUZU

"Zehiri zehir yapan, ilacı ilaç yapan onun dozudur" N. Tarhan

"İnsanda üç şeyin çaresi yoktur; ahmaklık, aç gözlülük, hırs" Einstain

Tarımsal üretimde; toprak, iklim, su, gübre, yetiştirme teknikleri, tohumluk, teknoloji ve destekler doğru kullanılıyor mu? Daha etkin uygulamalar yapılamaz mı? Bu sorunun cevabını biz vermeyelim, gelin bu unsurların bizzat kendilerine soralım.

Günümüzün moda tabiriyle bir çalıştay düzenleyelim. İnsanlığın emrinde olan bu olguları (toprak, iklim, su, gübre, tohumluk, teknoloji ve destekler) bir masa etrafında toplayalım ve onları dinleyelim. Bu sefer insan olarak sadece dinleyelim ve düşünelim. Onları anlamaya çalışalım.

Oturumun başkanlığını yapan Toprak, açılışı yapar ve konuşmaya başlar; Bizler çoğunlukla tarımla gündeme geliyor olsak da, var edilişimizle var kılınan hayatın en önemli unsurlarıyız. Bu gerçeği hepimiz biliyoruz. Ama gündemimiz tarım olduğu için bu konu üzerinde yoğunlaşmamız gerekiyor. Yeterli olmasa da gündeme gelmemiz açısından bu çalıştay önemlidir. Belki bizleri dinleyen, anlayan ve tavsiyelerimize uyan bir insanoğlu çıkar.

Ben toprağım, bütün oyunlar benim üzerimde oynanıyor. O ağır ve dingin duruşum, tıpkı bir ana gibi acılarımı da sevinçlerimi de içimde yaşıyor oluşum, sabrım, olgunluğum ve en önemlisi verimliliğim herkesçe malum. Her yaratılan gibi benimde dostum var, düşmanım var. Kuşların, böceklerin, bitkilerin ve diğer hayvanatın bana dost olduğuna inancım tam. Ama şu insanoğlu hususunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Hepsi bir birine çok benziyor, hangisi dost, hangisi düşman anlamakta zorlanıyorum. Halbuki sonuçta onlarda topraktan geldiler. Bende olan her şey onlarda da var. Hatta onlarda benden fazla olarak irade var.

Görüşlerimi çok fazla ayrıntıya girmeden açıklamak istiyorum. Sözümüz İnsanoğluna;

Benden, yani topraktan yaşamınızın her alanında yararlanıyorsunuz. Ey insanoğlu bütün sırlarınızı biliyorum. Bir gün açıklayacağım ama şimdi sırası değil. Şimdi sadece tavsiye için dikkat çekeceğim. Beni hiç özen göstermeden kullanmanız sonucu verimim kaybolmakta hatta toksisitem artmakta, atıklarınızı acımasızca etrafa saçmanız, bilinçsiz tarım ve dengesiz yapay gübreleme işlemleriniz, suya attığınız kirleticiler, sebep olduğunuz hava kirliliği gibi kendi elinizle yaptıklarınızdan dolayı kirlenmekteyim ve bu durum benim sonumu yaklaştırıyor. Benim sonum sizin sonunuz demektir. Lütfen beni kendi bedeniniz gibi özenle kullanın.

Özelliklerim bölgeden bölgeye değişiklik gösterir. Bazen aynı tarla içinde dahi farklılık gösterebilirim. İnsanoğlu beni kendi çalışma alanlarına göre farklı şekillerde sınıflandırmıştır. Bu sınıflandırılmam, tarımda çok daha önemlidir. İnsanoğlu üzerime ekeceği bitkilerin tür ve çeşidinin tespitinde ve miktarında bu sınıflamaya uygun, hassas çalışmalar yapmak zorundadır. Bu sınıflamaya uygun olarak üzerimde yapılan araştırmaların sonucu ziraata uygunluk, verimlilik, sulama, erozyon durumu ve bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerle ilgili güncel haritalar çıkarılmalıdır. Bu haritaların üzerine işlenmesiyle ortaya çıkan özel sonuçlara göre yetiştirme teknikleri ve ürün deseni belirlenmelidir.

İklim söz hakkı alır ve görüşlerini açıklar; Ben iklimim, ülkemizde dört mevsim yaşanırım. Her bölgede ayrı bir özelliğim öne çıkar. Nerede? ne zaman? soğuk olacağım, sıcak olacağım, yağışlı olacağım bellidir. Hangi bitki türü ve çeşidi üzerinde, hangi özelliğimin etkili olduğu tespit edilmiştir. Ancak insanoğlunun doğaya hükmetme fantezisi küresel manda beni etkilemektedir. Bu durum alışılmışın dışında hesaplar yapma zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Benim tavsiyem artık mevsimsel hesaplamaların ötesinde, bitki tür ve çeşidine göre, haftalık, günlük hatta bir günün bölümlerini de dikkate alarak uygun ekim, dikim ve yetiştirme teknikleri geliştirilmesidir.

Su söz hakkı alır ve görüşlerini açıklar; Ben Su'yum. Öncelikle görüşlerinize katılıyorum. Belki en çok kirletilen ve israf edilen benim. Bu kirlenme ve israf edilme korkusundan dolayı yeryüzüne çıkmak istemiyorum. Bazen uzaklara gitmek istiyorum, kıymetimin bilineceği yerlere. Ama nafile böyle bir iradem yok. Her ne kadar toprağın içinde süzülerek veya buharlaşıp atmosferde bulut olarak kendimi temiz tutmaya çabalasam da sonuçta kullanımına sunulduğum insanoğlunun elinden kurtulmam imkansız. Benim tavsiyem her faydalananın ihtiyacı kadar beni kullanması ve öncelikle insanoğlunun kendi damarlarındaki kan gibi beni temiz tutmaya özen göstermesidir. En önemlisi de varlığımın yoğun olduğu bölgelerde, bana daha çok ihtiyaç duyan bitkilerin tercih edilmesidir. Zaten bitkiler benden ihtiyaçları kadarını alır gerisini iade ederler. Tarım alanları için vahşi sulamadan vazgeçilmesi ve bunun hassas bir şekilde uygulanmasıdır.

Gübre söz hakkı alır ve görüşlerini açıklar; Ben gübreyim, doğal tarafımda var, yapay tarafımda var. Doğal tarafımı tartışmaya gerek yok. Ancak yapay tarafım, insanoğlunun kendi icadı. Yapay tarafımı öne çıkaran insanoğlu farkında olarak veya olmayarak sadece sizleri (toprak, hava, su) değil kendisini de zehirliyor. Bol verim ve ürünlerin albenisi için beni kullanmalarından rahatsızım. Hadi kullandın, dozunu iyi ayarla be insanoğlu! Lafı uzatmaya gerek yok. Benim yapay tarafımın mümkünse kullanılmamasını tavsiye ediyorum. Ama ille de kullanılacaksam, iyi bir doz belirleme çalışması yapılsın ondan sonra kullanılsın. İnsanoğlunun komşusunun komşusuna ilaç tavsiyesi gibi olmasın.

Tohumluk söz hakkı alır ve görüşlerini açıklar; Ben tohumluğum, insanoğlu için önemim tartışılmaz. Ancak sizlerin katkılarıyla neşvünema bulabilirim. Her bitki türüne ait belki yüzlerce çeşidim var. Her çeşidimin kapasitesi farklı farklı. Her çeşidimin yetiştirilme şartlarına göre verimi ve kalitesi de farklılık göstermektedir. Bu nedenle benim tek tavsiyem var; öncelikle bölge şartlarında bitki türlerine göre, en verimli çeşit tespitim yapılmalı ve ona göre üretime geçilmeli.

Teknoloji söz hakkı alır ve görüşlerini açıklar; Ben Teknolojiyim, günümüz insanoğlu için ismim yetiyor. Ben bu toplantıya niye çağrıldım bilmiyorum. Görünüşe bakılırsa aranızda pek sevenim yok. Ama insanoğlu bana bayılıyor. İnsanoğlu kendini yok etme pahasına da olsa benden vazgeçmez. Son yüzyıla bakın, insanoğlunun, beni kendi faydasından daha çok kendi zararına kullanmış olduğunu göreceksiniz. Bu durum tarım içinde geçerlidir. ihtiyaca göre değil de, güç elde etme sevdasına endeksli yapılanmalar beni büyütüyor. Büyüyen bünyem siz doğanın unsurlarını ve insanlığın bütün varlığını bana esir ediyor. Sonuçta insanoğlu kendine değil de bana çalışmak zorunda kalıyor. Şu kadarını söylemeliyim ki, ülkemizde 300.000 traktöre ihtiyaç olduğu bilinmesine rağmen 800.000'in üzerinde traktör var. Bu durum fazla söze gerek bırakmayacak kadar net olarak her şeyi ortaya koyuyor.

Destekleme söz hakkı alır ve görüşlerini açıklar; Ben desteğim, eksik tamamlarım. İnsanoğlu, sizleri gereği gibi değerlendiremeyince kalan açığı benimle tamamlama yoluna gidiyor. Tek üzüldüğüm, komşu tarladaki ürüne yada A çiftçisinin aldığı ekipmana destek verilirken diğer tarladaki ürüne veya B çiftçisinin aldığı ekipmana destek verilmemesidir. Zamanla, bir şekilde eşitlik sağlanır, diye düşünüyorum.

Çalıştay'ın sonuç bildirgesi

1- Bizim güçlü yanlarımıza karşın insanoğlunun zaafları hayatı pürüzlü kılmaya devam ediyor. Bu yüzden insanoğlu ile birebir konuşulacak. Toprak, iklim, su, gübre, tohumluk, teknoloji ve destekler olarak değerimizin ve gücümüzün doğru anlaşılması sağlanacak. Bizim hizmetlerimizin sağlıklı ve verimli devam edebilmesi için, insanoğlunun bizim dilimizi de öğrenmesi gerektiğine inandırılacak. Bizim dilimizi öğrenmeleri çok kolay. Çünkü insanoğlunun bütün organlarına hitap edebilen yapımız var. Yok eğer bu sağlanamazsa o zaman biz insanoğlunun diliyle konuşacağız.

2- Ülkemizin farklı bölgelerinde; Biz; toprak, iklim, su, gübre kullanımı, ekim zamanı, tohumluk kullanımı ve destekleme modeli şartlarımızın farklılık arz etmesinden dolayı tarımsal uğraş veren insanoğluna, bölgelere uygun yetiştirme teknikleri ve uygulama modelleri geliştirmelerini tavsiye ediyoruz.

3- Her bölgede hatta her havzada yetiştirilmesi düşünülen bitki türlerinin hangi çeşidinden daha üstün verim elde edileceği tespiti hala niye yapılmamıştır? Bir an önce yapılmalıdır.

4- Verim kayıplarından sadece bizler gibi doğal etkenlerin sorumlu tutulması doğru değildir. Ayrıntılı olarak verim kayıp nedenlerinin tespit edilmesi ve ona göre önlem alınmasını tavsiye ediyoruz.

5- Bu minvalde ülkemizin güzel insanlarına tavsiyelerimizden biride, Biz doğal unsurların birbirimizi tamamlayarak bütünlük halinde hizmet verdiğimiz gibi Tarım İnsanı'nın da tarımsal faaliyetlerde bütünsel çalışmaya önem vermesidir.

6- Bizler, insanlığın hizmetine verilmiş doğal unsurlar olarak; bizleri koruma, kullanma ve değerlendirme hususlarında; gerçekçi eğitimler verilmesi, doğru bilinç kazandırılması, ayrıca olumluları geliştirici ve olumsuzları caydırıcı kanunlar hazırlanması konularında insanoğlunu sürekli ve güncel bir çalışmaya davet ediyoruz.

Bütün bunların yanında, birbirini anlamada güçlük çeken insanoğlunun; toprağı, iklimi, suyu, gübreyi, tohumluğu, hatta kendi icadı olan teknolojiyi, yetiştirme tekniklerini ve destekleri ne kadar anlayabileceği ve bu konuda ne kadar sürdürülebilir bir bilinçle davranabileceğini kestirmek zor. Ama yinede çıkmamış candan ümit kesilmez.

Konular