Harika bir fikrim var, ama bu fikri hayata nasıl geçirim bilmiyorum!



Bulunduğu noktaya kendi başarısı ve doğru adımları ile gelen başarılı kadın girişimci Bahar Yıldırım, genç girişimcilere altın değerinde öneriler verdi.

"Harika bir fikrim var, ama bu fikri hayata nasıl geçirim bilmiyorum!" diyenlerden misiniz? O halde doğru yerdesiniz..

Bugün Türkiye'de, çoğu meslek grubuna göre "girişimcilik" hayli ön planda. Özellikle genç nüfus, hayata geçirilebilecek bir çok proje kurguluyor. Ancak bir sorun var ki, bu projeleri gerçek hayata nasıl uyarlayabileceğini bilmiyor...

Tam da bu noktada tıkanan parlak fikirli girişimcilerin sorularını yanıtlayabilecek, gerek tecrübesi gerek bilgi birikimi ile o ilk adımı atlamarını sağlayacak olan doğru bilgiyi sunabilecek potansiyeldeki başarılı kadın girişimci Bahar Yıldırım'a, bu işin "nasıl" olduğunu sorduk. O da tüm samimiyeti ve içtenliği ile sorularımızı yanıtladı..

İşte genç girişimcilere, uzmanından altın değerinde bilgiler...

Sizi biraz tanıyalım... Bahar Yıldırım kimdir?

2005 yılında İKÜ Endüstri Mühendisliği'ni 3.'lük derecesi ile bitirdikten sonra Boğaziçi Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nde mesleki konularda uzmanlık sertifikalarımı aldım.

7 yıl yabancı bir giyim markasının tedarik zinciri yöneticiliğimi ve bir başka markanın da 2 yıl boyunca proje yöneticiliğini yaptım. 1 yıldır Beymen'de operasyonel mükemmellik ve süreç geliştirme müdürü olarak çalışıyorum. İş hayatım boyunca yer aldığım sayısız projede kişisel aldığım başarı ödülleri haricinde, en son Boyner Grup adına “Asistanım Projesi” ile katıldığımız Dubai’deki “Dünya Perakende Ödülleri” yarışmasında dünya birincisi olmamızdan ise ayrıca büyük bir gurur duyuyorum.

Bunların haricinde, üniversitelerde gönüllü olarak onlarca seminere konuşmacı olarak katılıp, “Tekstil ve Moda”, “Yönetimde Başarı”, “Endüstri 4.0”, “İnovasyon”, “Yalın Süreç Yönetimi”, “Proje Yönetimi”, “Risk Yönetimi”, “Performans Yönetimi”, “Kişisel ve Mesleki Gelişim” gibi konularda tecrübelerimi öğrenciler ile paylaşmaya devam ediyorum. Hobi olarak ise, tüplü dalış yapıyorum, tiyatro kursuna gidiyorum ve boş vakitlerimde karikatür çizmeyi seviyorum.

Mesleğe adım attığınız ilk günden bu güne, nasıl bir süreçten geçtiniz?

Kurumsal olmayan bir yerde iş hayatına başladığım ilk günlerde yanımda tecrübeli bir yol göstericinin olmamasından dolayı mezuniyet sonrası hayallerimin ve heyecanımın yerini büyük bir hayal kırıklığı almıştı. Çünkü, Endüstri Mühendisleri olarak bizler işi mesleğimizi icra ederken tecrübe ederek uzmanlaşıyoruz.

Bu yüzden, seminerlerimde de ilk adım olarak doğru iş seçiminin öneminin mutlaka altını çiziyorum ve yanlış bir yerde başlamanın ileride farklı yollara sürükleyebileceğini anlatıyorum.

İşte bende o günlerde yolumu kaybetmemek için sadece iş odaklı yaklaşarak, karşıma çıkan engellerden yılmayarak, inandığım yolda sabırla ilerledim. Bu süreçte tek amacım işi öğrenmek ve şirketime faydalı olmaktı. O günlerden bugünlere gelene kadar katettiğim yollar arttıkça ise, en önemli şeyin takım içerisindeki etkin iletişimin gücü olduğunu daha net gördüm.

Yani, iş hayatında başarılı olmak için aslında iş odaklı olmak kadar iletişim odaklı olmanın da kaçınılmaz olduğunu öğrendim.

Şuan bulunduğunuz noktaya gelene kadar -öz eleştiri yapsanız-, doğru ve yanlışlarınız neydi?

En güçlü yönlerim; başladığım bir işi karşılacağım zorluklar ne olursa olsun kesinlikle yarıda bırakmam. Hırslı ve kararlıyımdır. Takım arkadaşlarımı motive etmeyi ve işi eğlenceli hale getirmeyi severim. Şikayet etmek yerine, öneri sunarım. Bahane bulmak yerine, çözüm üretirim.

Suçlayıcı olmak yerine, varsa hatamı kabul ederim. Sabit fikirli değilimdir, yeniliklere ve farklılıklara herzaman açığımdır. Önce dinlerim, anlarım ve sonra anlatmayı tercih ederim. Bilgi ve tecrübelerimi herkesle paylaşmayı severim.

En zayıf yönlerim ise; mükemmelliyetçi olduğum için bazen detaylarla uğraşırken zaman kaybederim, ayrıca yaptığım iş ile aramda duygusal bir bağ kurduğum için bazen olumsuz durumlara karşı soğukkanlılığımı yitirip tepki verebilirim.

Sizi tanıdık, şimdi gelelim sektörün en yenilerine... İnsanlar "girişimci olmanın" gerçekte ne olduğunu biliyor mu? Aklında herhangi bir fikir olan kimse, "ben girişimciyim" diyebilir mi?

Toplumda girişimciliğin anlamı genel olarak “sadece kendi işini kurmayı istemek” olarak algılanmaktadır. Oysa, girişimcilik bir hayat duruşudur. Girişimcinin olaylara karşı sergilediği tavır ve yaklaşım biçimi diğer herkese göre farklıdır. Girişimci, kendi işinde veya başkasının işinde çalışıyor olsa dahi yenilikçi ve atılgan hali ile her zaman ön plana çıkar.

Çerçevenin dışına çıkarak olaylara resmin bütününden bakan, insiyatif alan, değişime ön ayak olan kişidir. Sadece fikrinin olması yetmez, icraatleri ile de kendini gösterir.

Peki onların bu nitelikte olmasını sağlayacak, sahip olmaları gereken özellikler nelerdir?

Girişimcilik ruhu öncelikle risk almayı sever. Çevresinde farklılık ve farkındalık yaratmayı ister. Genel geçer kurallara bağlı kalmadan kendi inançları uğrunda yoluna devam etmeyi tercih eder. Bu yolculukta engelleri bahane olarak görmez, aşmak için mücadele eder. Savaşı önce kendisiyle sonra karşısındaki iledir. Motivasyonu en büyük enerji kaynağıdır.

Başarısızlığı, başarıya ulaşmak için öğrenilmesi gereken bir ders olarak nitelendirir. Sabrı en güçlü silahıdır. Çaresizliği ise telafuz etmez, her şeyin olma olasılığına inanır. Yeni fikirlere hep açıktır, bu yüzden kişisel ve mesleki gelişimine önem verir. Değişim sürecinin içinde oluşan boşlukları görerek fırsat olarak değerlendirmeyi ve değer katmayı ister.

Girişimci ve yatırımcı arasındaki bağ nasıl kurulmalıdır, iki tarafın birbirine ulaşma evresi neden bu kadar zorlu?

Girişimcilerin sahip olduğu tek şey yeni bir fikir iken, yatırımcıların sahip olduğu şey ise bu fikri hayata geçirmek için gerekli olan sermayedir. Bu noktada amaç doğru girişimci ile doğru yatırımcının birbirlerini bulmalarıdır. Bununla ilgili olarak internet üzerinde sayıları her geçen gün artan çeşitli buluşma platformları kurulmaktadır ve etkinlikler düzenlenmektedir.

Bu organizasyonların en başını çekenler arasında ise KOSGEB ve MELEK YATIRIMCILAR vardır...

Öncelikle bir girişimci bu tür kurumların ve duyuruların takipçisi olmalıdır, katıldığı ortamlarda doğru yatırımcı ile doğru bir iletişim kurmalıdır. Sonrasında girişimci ile yatırımcının beklentileri örtüşüyor ise; girişimci kendi projesini karşı tarafa en etkili şekilde anlatmalı ve yol haritasını en detaylı şekilde aktarmalıdır. Sunulan proje fikir aşamasının ötesine geçmiş ve örnek numunesi hazırlanmış olmalıdır.

Ayrıca yatırımcı tarafında istenen en önemli şeyin ise, yapılan yatırımın kısa sürede katlayarak kazanca dönüşmesini sağlayacak sürdürülebilir bir finansal model olduğu da asla unutmamalıdır.

Bu alana yeni adım atacak olan kişilere önerileriniz nelerdir?

- Öncelikle bu yolculuğun uzun ve zor olacağını göze alın. Kısa vadede beklentinizi düşük tutun.

- Tüm vaktinizi ayırmanıza rağmen yaptığınız onca şeyin karşılığını bulamayınca bile yılmayın, kararlı olun.

- Size inanmayanları ikna etmeye çalışarak motivasyonunuzu düşürmeyin.

- Çalışkan, aktif ve enerjik olun.

- Pazarda rekabet avantajı sağlayacak yenilikçi bir fikre sahip olun ve fikrinize sonuna kadar sahip çıkın.

- Fikrinizi satacağınız çok fazla yatırımcı ile konuşun, asla pes etmeyin.

- Güçlü bir network oluşturun, yatırımcıları iyi tanıyın, önceki girişimlerini bilin.

- Yatırımcı ile kendi beklentinizin örtüştüğünden kesinlikle emin olun.

- Yatırımcılar ile aranızda samimi bir iletişim kurun, güven ilişkisi oluşturun.

- Yatırımcıya yalın bir anlatım dili ile hedefinizi anlatın ve fikrinizin önemine ikna edin.

- Her zaman konuya hakim olduğunuzu hissettirin, çelişkili konuşmayın.

- Projenizin ön hazırlık sürecinde güçlü bir pazar araştırması yapın.

- Projenizin sonuçlarını sayısal veriler ile destekleyin, gerçekçi olmasına dikkat edin.

- Girişiminizin risklerini bilin ve önlem planlarınızı hazırlayın.

- Bir ekip kurun ve bu işte yalnız olmadığınızı herkeze gösterin.

Son olarak ise; çok sevdiğim bir sözü girişimci arkadaşları motive etmesi amacıyla paylaşmak istiyorum. “Girişimcilik, hayatınızın birkaç yılını çoğu insanın istemediği gibi yaşayarak, hayatınızın geri kalan kısmını çoğu insanın hayal ettiği gibi yaşayabilmenizi sağlar.”

Konular