Gençlere iş bulma kılavuzu



Yeni Şafak Gazetesi yazarı Kemal Öztürk, bugün gazetedeki köşesinde 'Gençlere İş Bulma Kılavuzu'nu yazdı.

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Kemal Öztürk, bugün gazetedeki köşesinde 'Gençlere İş Bulma Kılavuzu'nu yazdı

İşte Kemal Öztürk'ün yazısı

En son yeğenime iş bulmaya çalışırken durumun ciddiyetini anladım. Binlerce genç iyi bir işe, hatta bir işe girebilmek için fena halde ter döküyor. Yeğenim en son üniversiteli çöpçü olmaya razı olmuştu. Evlenemeyecek yoksa.

İş bulamayan gençlerin homurdanarak faturayı hükümete, belediyelere, devlet kurumlarına kestiğini görüyorum. Kimsenin kendi durumuna baktığı yok. Sanırsınız, özgeçmişi 5 sayfa ve her sayfasının her satırında dudak uçuklatacak bir kariyer basamağı var.

Anadolu Ajansı'ndayken akademiye ve kuruma personel alımı mülakatlarına bizzat girerdim. Karşımda oturan, genellikle genç arkadaşların, özgeçmişlerine baktığımda aşağı yukarı bir kanaatim olurdu.

Sonra sorduğumuz sorular ve aldığımız cevaplar bize aradığımız potansiyel bir gazetecinin karşımızda oturan insan olup olmadığını ortaya çıkarırdı. Ajans mülakatları her zaman zor ama çok renkli geçmiştir. Sanırım bu mülakatlardan geçmiş, bugün dünyanın dört bir yanına dağılmış, başarılı akademi mezunlarının anlatacağı acı, tatlı çok hikayeleri vardır.

Yeğenimin çok süründüğünü gördüğüm için, ondan sonra gelecek gençler sürünmesin, iyi işler bulsun diye onlara bir iş bulma kılavuzu hazırlamaya karar verdim.

Bu kılavuz sayesinde iş bulanlar olursa ilk maaşıyla tatlı ısmarlar artık...

İŞ BULMA KILAVUZU

*Kariyer planlaması lisedeyken başlar. Nasıl bir meslek, nasıl bir iş istediğinize lisede karar vereceksiniz. Üniversitede karar verilmiş, okuduğu bölümle çelişen kariyer planları genellikle başarısız olur.

*Lisede karar verdiğiniz iş ve kariyer planınıza uygun bir üniversite seçeceksiniz. Seçtiğiniz üniversite iş bulmanızda en önemli kriterlerden biri olacak sakın unutmayın. Seçtiğiniz okulda yabancı dil eğitimi, başarı endeksi ve fiziksel imkanların olup olmadığına çok dikkat edin.

*İstemediğiniz bir üniversiteye ya da bölüme sakın gitmeyin. Okulu bitirmek işkence gibi gelir, ayrıca hiçbir şey de öğrenemezsiniz.

*Lisede diyelim ki gazeteci olmaya karar verdiniz. Diplomasi muhabiri olacaksınız. Yabancı dilde eğitim veren bir üniversitenin uluslararası ilişkiler vb. bölümünü seçin. İletişim fakültesine gitmeyin sakın. Gazeteci olmak için iletişim fakültesine gitmek şart değil, hatta handikap. Zira eğitimleri perişan halde. (Ben de bir iletişim fakültesi mezunuyum.)

*Okulu kazandınız, mezun olunca garanti iş bulurum diye sakın heveslenmeyin. Şimdi özgeçmişinizi ve bilgi dağarcığınızı doldurma sırası geldi.

*Ben bir genel müdür olarak iş başvurusu yapan bir gencin özgeçmişinde şunları arardım. Kulüp, dernek ya da vakıf yöneticiliği yapmış mı? Konferans, seminer veya sertifika programlarına katılmış mı? Yurtdışında gezmeye gitmiş mi? Doğaya, spora, hobilere gerçekten düşkün mü? Satranç, briç vb. zeka oyunlarını biliyor mu? Bir yerde staj yapmış mı? Yabancı dil biliyor mu? Mastırı, doktorası var mı? Yan dal yapmış mı? Eğer özgeçmişinizde bunlar varsa, iş vereni doğrudan etkilersiniz.

*Özgeçmişiniz dolu dolu ise hemen işe girmeyi yine garanti görmeyin. ('Torpil lazım değil mi?' diyen muzırlar bu yazıyı okumasın.) Şimdi sıra bilgi, donanım, kişisel özelliklerinize geldi.

*Mülakatta ilk olarak bu gencin nasıl bir hayali olduğunu öğrenmeye çalışırdım. Kendinize, hayata, ülkeye, insanlığa karşı bir hayaliniz var mı? 'İşe girip, evleneceğim iyi bir çalışan olacağım' diye kuru bir hayaliniz varsa benden işi kapamazdınız.

*Bir idealiniz varsa, bunun için bir hayal kurmuşsanız ve tutkuyla bu hayalin peşinde koşuyorsanız hemen bir işaret konur isminizin yanına.

*Sonra bilginiz, birikiminiz, entelektüel yanlarınızla ilgili sorulara muhatap olursunuz. Hiç unutmuyorum, Boğaziçi mezunu bir genç, okulundan dolayı işe alınacağına çok emindi. Ancak Irak'ın başkenti Şam deyince, dakikasında elenmişti.

*Bilgi ve birikiminiz lise yıllarından itibaren oluşmaya başlar. İyi kitap okuyanlar her mülakatta hemen belli olur. Özellikle roman, tarih, edebiyat, felsefeye meraklı olanların konuşması, Türkçesi, üslubu ve kurduğu cümleler hemen kendini gösterir.

*Dünyadan, ülkeden ve neler olup bittiğinden haberdar olacaksınız. Yani gündemi takip edeceksiniz. Bu sizin dikkatinizi gösterir.

*Spor yapmanız, doğada vakit geçirmeniz, hobileriniz olması, bir müzik enstrümanı çalmanız sizin için artı değerler katar. Bunlar rakipleriniz arasından sıyrılmanıza neden olur.

*Eğer bu dediklerim sizde varsa, kendinize çok güvenli olursunuz ve işveren bunu çok önemser. Yoksa mıy mıy, güvensiz, pısırık tipler genellikle elenirler.

İŞ BULMADA EN ÖNEMLİ SORU

Bu kılavuzu kariyer planlamacıları nasıl karşılar bilmem. Ancak ben işveren olduğum dönemlerde bunlara dikkat ederdim. Ajansın insan kaynakları bu sayede çok zenginleşmişti.

Aslında iş bulamayan on binlerce genç olmasına rağmen, nitelikli insan bulmakta zorlanan binlerce şirket ve kurum da var. Aslında herkes iş vermek için nitelikli insan arıyor.

İşverenin en başta soracağı soruyu en sona yazıyorum;

'Seni neden işe alayım? Binlerce iş bekleyen rakiplerin arasında seni onlardan ayıran özellik nedir? Neden seni tercih edeyim?'

Bu soruya ikna edici cevap verebiliyorsanız işe alındınız demektir. Tatlıcıda görüşürüz.

Konular