Kamu kurumları kendi personeline temsil harcaması yapabilir mi?



Temsil harcamaları kamuda kanayan bir yara haline gelmiştir. Öyle kamu kurumları var ki kullandıkları temsil harcamaları dudak uçuklatmaktadır. Bu konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı ile birlikte hazırlanacak temsil giderlerinin yapılmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen yönetmelik yaklaşık 53 yıldır yürürlüğe konulamadı ya da konulmadı.

Temsil harcamaları kamuda kanayan bir yara haline gelmiştir. Öyle kamu kurumları var ki kullandıkları temsil harcamaları dudak uçuklatmaktadır. Bu konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı ile birlikte hazırlanacak temsil giderlerinin yapılmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen yönetmelik yaklaşık 53 yıldır yürürlüğe konulamadı ya da konulmadı. Hala da böyle bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı belirsiz. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Temsil Giderleri ve Yönetmeliği başlıklı 179'uncu maddesinde; "Hangi kurumlarda hangi sınıf ve kadrolardaki devlet memurlarının görevler icabı temsili mahiyette masraf yapabilecekleri ve bu masrafların sarfı ile ilgili usul ve şartlar ve bunların sarf alanları ilgili kurumların görüşleri alınarak Maliye Bakanlığı ve Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı ile birlikte hazırlanacak bir yönetmelikle belirtilir" hükmüne yer verilmiştir. Madde metni 1965 yılında yürürlüğe girmiş olmasına rağmen hala kanunun emrettiği yönetmeliğin çıkarılmaması anlaşılır bir durum değildir. Şayet bu yönetmelik ihmal edilmeyerek hazırlanmış olsaydı bu alandaki boşluk ortadan kalkmış olacaktı. Kaldı ki bu yönetmeliğin çıkarılması takdire dayalı bir durumda da değildir ve emredici bir durumdur. Demek ki Kanunun emredici hükmü istenildiği takdirde görülmezden gelinebiliyor.

Temsil, ağırlama ve görev harcamaları nasıl yapılıyor?

Belirli makamlarda bulunan kamu görevlilerinin temsil ve ağırlama harcaması yapması kaçınılmazdır. Zaten makul ölçülerde yapılan bu harcamalara kimsenin bir şey dediği de yoktur.

Ancak, öyle kamu kurumları var ki bunların kullandığı temsil harcama giderleri dudak uçuklatabilmektedir. İşte sıkıntı bu tür kurumlarda ortaya çıkmaktadır. Şayet bir kamu kurumundaki temsil ve ağırlama harcaması bakanların kullanmış olduğu temsil ve ağırlama harcamasından fazlaysa bu konuya el atılması kaçınılmazdır. Yine, bakanlıkların temsil harcaması yeterli olmadığı için en kolay yöntem olarak ilgili kurumların temsil harcamalarının devreye sokulduğu da bilinen bir gerecektir.

Bu bağlamda kamu kurumlarındaki en belirsiz konulardan birisi temsil ve ağırlama harcamalarıdır. Bu konuda kamu kurumlarının çıkardıkları yönetmeliklerde bazı ifadelere rastlıyoruz. Bu ifadelere örnek verecek olursak; Kurul Başkanı ve üyelerinin temsil ve ağırlama harcamalarıyla, görevlerinin ifası sırasında yaptıkları harcamalardan hangilerinin kurum bütçesinden karşılanabileceği hususunda Kurulun yetkili olduğu belirtilmiştir.

Sadece bu şekilde hükümlere yer verilmektedir. Halbuki bu konuda detaylı bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla belediyeler dışında kamu kurum ve kuruluşlarının temsil ve ağırlama giderlerini düzenleyen bir mevzuata rastlayamıyoruz. Yani Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye Bakanlığı yaklaşık 53 yıldır çıkarması gereken bir yönetmeliği çıkarmıyor.

Bütçe Hazırlama Rehberinde bu konuyla ilgili düzenlemeler yetersiz

2018-2020 Dönemi Bütçe Hazırlama Rehberinde Temsil, Ağırlama, Tören ve Fuar Organizasyon Giderlerine ilişkin düzenlemeye yer verildiğini görüyoruz. Ancak, bu düzenlemenin yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Rehberde; "Makam sahibi veya yetkili kıldığı amirlerin takdiri esas olmak suretiyle temsil ve ağırlamanın gerektirdiği her türlü giderler ile cenaze törenleri için satın alınacak çiçek bedelleri ve Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflardan kiralanan madeni çelenklerin kira bedelleri, ....Makamın gerekli gördüğü temsil, ağırlama, hediye, tören giderleri ile yine temsil amaçlı olmak üzere, spor faaliyetlerine, kısa süreli kongre, konferans ve seminer gibi toplantılara ilişkin karşılama, ağırlama ve organizasyon giderleri, ...." gibi bir çok ifadeyi görüyoruz.

Ancak, düzenlemede yer alan bazı hususların Başbakanlık Tasarruf Genelgesi'ne aykırı olduğu hususunu da hatırlatmak isteriz.

Belediyelerin hazırladığı yönetmeliklerde detaylı bilgiler var

Bazı belediyelerin çıkarmış olduğu "Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Tören, Ağırlama ve Tanıtım Giderleri Yönetmeliklerinde" bu konuda çok fazla ayrıntıya yer verildiğini görüyoruz. Bu yönetmeliklere ilgi duyanların internetten ulaşmaları mümkündür. Belediyeler bu yönetmelikleri 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 18 (m), 38 (o) ve 60 (k) ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 24 (l) madde ve bentlerine dayanarak hazırlamaktadırlar.

Kamu kurumları kendi personeline temsil harcaması yapabilir mi?

Tek kelimeyle yapamaz. Yani çalışan personeline değişik zamanlarda yemek vb. harcama yapamaz. Ancak bu konuda farklı uygulamaların olduğu da bir gerçektir. Maalesef her kurumda yerleşik düzende denetim yapan Sayıştay denetim elemanlarının bu konuda neler yaptığını da doğrusu merak ediyoruz.

Milyon TL'ye varan temsil harcamaları kontrol altına alınmalıdır

Belirli makamları işgal edenlerin temsil ve ağırlama harcaması yapması kaçınılmazdır ve bu konuda kimse suçlanamaz ve kınanamaz. Ancak, gözden kaçan husus her şeyin bir ölçüsünün olduğunun unutulmasıdır.

Bu çerçevede kamu kurumlarının bütçeleri içerisinde temsil harcamaları önemli bir kalem tutmaya başlamıştır. Özellikle kendi bütçelerini kendileri yapan kurumların bütçelerinde bu harcamalar önemli bir yer tutmaya başlamış, temsil ve ağırlamanın yanına bir de tanıtım ilave edilerek harcamalar kamufle edilmeye çalışılmaktadır. Zaman zaman konuyla ilgili olarak Milletvekilleri tarafından verilen soru önergelerine verilen cevaplara bakıldığında ölçünün nasıl kaçırıldığı açıkça görülmektedir. Basına da yansıyan soru önergelerine verilen cevaplar konunun üzerinde ciddiyetle durulması gerektiğini açıkça göstermektedir.

Mevzuatın amir hükmü olmasına rağmen Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığı'nın görevini yerine getirmemesi neticesinde bu harcamaların nasıl yapılacağına ilişkin ciddi bir esas ve usul olmaması bu konudaki başıboşluğu ortaya çıkarmaktadır. Milyonlarca asgari ücretlinin vergi gelirleriyle yapılan bu harcamalarla ilgili gerekli önlem alınmazsa kanayan vicdanlar daha da kanamaya devam edecektir. Ciddi bir yoksul kesimin olduğu Ülkemizde niçin bu konuyla ilgili ciddi bir mevzuat düzenlemesi yapılmadığı da üzerinde durulması gereken önemli bir soru işaretidir. Bu kadar büyük harcamaların yapıldığı bir alanla ilgili en azından genel bir düzenleme yapılarak başıbozukluğun önüne geçilmelidir. Ama, temsil harcaması devletin büyüklüğünün ve gücünün bir göstergesidir deniliyorsa bu bir şey diyemem! Bilmem derdimi anlatabildim mi? Yoksa durduk yerde kendime dert mi ediniyorum?

Konular