Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, ölümlü iş kazalarında Türkiye'nin, Avrupa'da birinci olduğunu belirterek, bu konuda işçi ve işverenlerin daha dikkatli olmasını istedi.
Palandöken, yazılı açıklamasında, çalışma hayatındaki rakamların, ülkelerin gelişmişliklerine ilişkin önemli bir gösterge olduğuna dikkati çekerek, istatistiklere göre kazaların her yıl artış gösterdiğini bildirdi.
Türkiye'de son 5 yılda 952 bin 238 iş kazasının meydana geldiğini ifade eden Palandöken, bu kazalarda 6 bin 87 kişinin hayatını kaybettiğini, bu rakamların yalnızca 4/1-A kapsamında çalışan sigortalı işçileri kapsadığını, kayıt dışı ve diğer kapsamdaki çalışanlar düşünüldüğünde rakamların daha da arttığını vurguladı. Ölümlü iş kazalarında Türkiye'nin, Avrupa'da birinci olduğuna dikkati çeken Palandöken, bu konuda işçi ve işverenlerin daha dikkatli olmasını istedi.
Palandöken, iş kazaları sonucu ölümlerin en fazla İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Konya, Gaziantep, Kayseri, Mersin, Kocaeli, Adana, Hatay, Manisa, Muğla, ve Tekirdağ'da gerçekleştiğine işaret ederek, diğer illerin de bu illeri takip ettiğini belirtti.
İş kazaları sonucu ölümlerin en fazla niteliksiz meslek guruplarında gerçekleştiğine değinen Palandöken, şunları kaydetti:
"En önemlisi bu kazalar gerek işveren gerekse işçi hataları ya da ihmaller sonucu meydana gelmektedir. Kaza sebeplerinin başında dikkatsizlik, koruyucusuz çalışmak, tehlikeli hızla ve görevi dışında iş yapmak, disiplinsizlik önemli rol oynuyor. İş kazalarının sonuçlarından en önemlisi tartışmasız çalışan insanın hayatını kaybetmesidir. Her şey yerine gelebilir ama insan hayatı geri gelmez. İşçi kazada hayatını kaybetmese de yaralanma sonucu gerek beden gerekse ruh sağlığı açısından kayba uğramaktadır. Özellikle çalışamayacak ölçüde yaralanması halinde işsizlikle karşı karşıya kalmaktadır. İş kazaları ekonomik açıdan ayrıca ülkenin üretim kapasitesini de olumsuz etkilemektedir. Böyle toplumun tamamına yüklenen ciddi bir maliyet söz konusudur. Bu da ulusal kaynakların yok olmasına sebep olurken kalkınmayı negatif olarak etkilemektedir."